اَلْوَبَشُ [el-vebeş] (fethateynle) Tırnakta beyâz benek peydâ olmak ve devenin derisi uyuzluktan pul pul alacalanmak maʹnâlarınadır; yukâlu: وَبِشَ الظُّفْرُ وَوَبِشَ جِلْدُ الْبَعِيرِ وَبَشًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا صَارَ فِيهِ وَبَشٌ Ve
وَبَشٌ [vebeş] أَوْبَاشٌ [evbâş] lafzının müfredidir ki ecnâs-ı muhtelifeden rüzâl ve sefile-i nâsa denir; yukâlu: هُوَ مِنَ الْأَوْبَاشِ أَيِ الْأَخْلاَطِ وَالسَّفِلَةِ
اَلْوَبْشُ [el-vebş] (vâv’ın fethi ve bâ’nın sükûnu ve fethateynle) Tırnakta hâdis olan beyâz beneğe denir; yukâlu: بِظُفْرِهِ وَبْشٌ وَهُوَ النِّمْنِمُ الْأَبْيَضُ Ve devenin derisinde uyuzluktan câ-be-câ münteşir olmuş pul pul alacalığa denir; yukâlu: بِالْبَعِيرِ وَبْشٌ مِنْ جَرَبٍ أَيْ رَقَطٌ يَتَفَشَّى فِي جِلْدِهِ مِنْهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı