el-vešir ~ اَلْوَثِرُ

Kamus-ı Muhit - الوثر maddesi

اَلْوَثِرُ [el-vešamp;ir] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْوَثِيرُ [el-vešamp;îr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Yumuşak minder ve döşek makûlesine denir; mü΄ennesinde وَثِيرَةٌ [vešamp;îret] denir.

اَلْوَثْرُ [el-vešamp;r] (vâv’ın fethi ve šamp;â-yı müsellesenin sükûnuyla) Döşek ve minder makûlesini düzeltip yumuşatmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَثَرَهُ يَثِرُهُ وَثْرًا إِذَا وَطَّأهُ Ve

وَثْرٌ [vešamp;r] Vasf olur, yumuşak döşek makûlesine denir. Ve

وَثْرٌ [vešamp;r] Güreşçi kisveti gibi deriden maʹmûl şol kisveye denir ki uzun uzun sırım gibi dilenip ve her dilimin ʹarzı dörder parmak yâhûd birer karış olup yâhûd sırım gibi uzun kayışlar ile sırınmakla maʹmûl olur ve onu küçük aʹrâb kızcağızları giyerler. ʹAlâ-kavlin وَثْرٌ [vešamp;r] serâvîl tarzında olup lâkin ağı ve paçası olmaz. Ve nisvân ʹArabın üstlük taʹbîr olunan bezlerine şebîh sevbe denir. Ve

وَثْرٌ [vešamp;r] Erkek deve menîsine denir ki rahim-i nâkada müctemiʹ olup lâkin gebe olmaya. Ve cimâʹ eylemek maʹnâsınadır; ke-mâ se-yuzkeru. Ve erkek deve dişiye çok aşıp lâkin gebe eylemeyip kısır kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَثَرَ الْفَحْلُ النَّاقَةَ وَثْرًا إِذَا أَكْثَرَ ضِرَابَهَا فَلَمْ تَلْقَحْ

اَلْوَثِيرُ [el-vešamp;îr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلْوِثْرُ [el-višamp;r] (vâv’ın kesriyle) ve

اَلْمِيثَرَةُ [el-mîšamp;eret] (مِكْنَسَةٌ [mikneset] vezninde ki aslı مِوْثَرَةٌ [mivšamp;eret]tir) Şol sevbe denir ki sâ΄ir esvâb üzere giyilmekle onlar dahi kabarıp yükselir. Murâd üstlük libâsı olacaktır. Ve

مِيثَرَةٌ [mîšamp;eret] Eyer yastığına denir ki eyer baldırı incitmesin diye ittihâz olunur; baʹzı diyârda ona köpçük taʹbîr ederler. Cemʹi مَوَاثِرُ [mevâšamp;ir] ve مَيَاثِرُ [meyâšamp;ir] gelir. Ve

مَيَاثِرُ [meyâšamp;ir] Yırtıcı cânver postlarına denir. Ve harîr ve dîbâdan olan eyer ve pâlân minderlerine denir.

Vankulu Lugatı - الوثر maddesi

اَلْوَثْرُ [el-vešamp;r] (vâv’ın fethi ve šamp;â’nın sükûnuyla) Erkeğin mâsı nâkanın rahminde cemʹ olup yüklü olmamak; yukâlu: وَثَرَهَا الْفَحْلُ يَثِرُهَا إِذَا أَكْثَرَ ضِرَابَهَا وَلَمْ تَلْقَحْ

اَلْوِثْرُ [el-višamp;r] (vâv’ın kesri ve šamp;â’nın sükûnuyla) Bi-maʹnâhu.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı