el-yemn ~ اَلْيَمْنُ

Kamus-ı Muhit - اليمن maddesi

اَلْيَمْنُ [el-yemn] (yâ’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Sağ cânibe gitmek maʹnâsınadır; harf-i bâ΄ ile müteʹaddî olur; yukâlu: يَمِنَ بِهِ يَيْمَنُ وَيَامَنُ بِقَلْبِ الْيَاءِ أَلِفًا يَمْنًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا ذَهَبَ بِهِ ذَاتَ الْيَمِينِ Ve bir adamın yâ bir nesnenin sağ tarafından gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: يَمَنَهُ وَيَمِنَهُ يَمْنًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالرَّابِعِ إِذَا جَاءَ عَنْ يَمِينِهِ Mü΄ellif كَمَنَعَهُ ʹunvânıyla takyîd eylemekle ʹâdeti üzere bâb-ı sâlisten olur ki şartı mefkûddur.

اَلْيُمْنُ [el-yumn] (yâ’nın zammı ve mîm’in sükûnuyla) ve

اَلْمَيْمَنَةُ [el-meymenet] (مَيْسَرَةٌ [meyseret] vezninde) Bereket maʹnâsınadır ki kuvvetli ve ferhunde olmaktan ʹibârettir, naḩs ve şü΄m mukabilidir; yukâlu: يَمِنَ فُلَانٌ عَلَى قَوْمِهِ كَعَلِمَ وَيُمِنَ كَعُنِيَ يُعْنَى مَجْهُولًا وَيَمَنَ كَجَعَل وَيَمُنَ كَكَرُمَ يُمْنًا وَمَيْمَنَةً إِذَا كَانَ مُبَارَكًا

اَلْيَمْنَةُ [el-yemnet] (yâ’nın fethiyle) ve

اَلْيَمَنُ [el-yemen] (fethateynle) Sağ cânibe denir, يَسْرَةٌ [yesret] ve يَسَارٌ [yesâr] mukâbilidir. Bunlarda tezkîr جَانِبٌ [cânib] ve te΄nîs نَاحِيَةٌ [nâḩiyet] iʹtibârıyladır; yukâlu: أَخَذَ يَمْنَةً وَيَمْنًا أَيْ نَاحِيَةَ يَمِينٍ Ve

يَمَنٌ [Yemen] (fethateynle) Bilâd-ı Ġavr’dan kıble-i mükerremenin sağ tarafında olan memleket-i maʹrûfe ismidir. وَهُوَ يَمَنِيٌّ وَيَمَانِيٌّ وَيَمَانٍ وَقَوْمٌ يَمَانِيَّةٌ وَيَمَانُونَ مِثْلَ “ثَمَانِيَةٌ وَثَمَانُونَ” وَامْرَأَةٌ يَمَانِيَةٌ Şârih der ki ʹinde’l-baʹz elif taskîl-i yâ’dan ʹivaz olmakla elbette yâ-yı muhaffefe ile يَمَانِي denmek lâzımdır. Ve bunda hazf-ı yâ’yla يَمَانٍ dahi denir. Ve ʹinde’l-baʹz elif te΄kîd-i nisbet için dâhil olmakla yine yâ΄ müsakkalen bâkî olur. Ve bunda kıyâs يَمَنِيٌّ denmektir, gayr-i kıyâs üzere elifi yâ’dan ʹivaz eylediler. Baʹzılar elifin kable’l-yâ΄ duhûlünü iʹtibâr ile taskîli inkâr eylediler. Ve baʹzılar baʹde’n-nisbe duhûlünü iʹtibâr eylemeleriyle hazfini tecvîz eylediler.

Vankulu Lugatı - اليمن maddesi

اَلْيُمْنُ [el-yumn] (yâ’nın zammı ve mîm’in sükûnuyla) Bereket maʹnâsına; yukâlu: يَمُنَ فُلَانٌ عَلَى قَوْمِهِ مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا صَارَ مُبَارَكًا عَلَيْهِمْ وَيُقَالُ يَمَنَهُمْ بِالْفَتْحِ أَيْضًا

اَلْيَمَنُ [el-Yemen] (fethateynle) ʹArab tâ΄ifesine mahsûs şehrlerdir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı