اَلْيَقَاظَةُ [el-yeḵâżat] (كَرَامَةٌ [kerâmet] vezninde) ve
اَلْيَقَظُ [el-yeḵaż] (فرَحٌ [feraḩ] vezninde) Uyanık olmak maʹnâsınadır; yukâlu: يَقُظَ الرَّجُلُ وَيَقِظَ يَقَاظَةً وَيَقَظًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ وَالرَّابِعِ ضِدُّ نَامَ
اَلْيَقُظُ [el-yaḵuż] (نَدُسٌ [nedus] vezninde) ve
اَلْيَقِظُ [el-yaḵiż] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَلْيَقْظَانُ [el-yaḵżân] (سَكْرَانُ [sekrân] vezninde) Vasflardır, uyanık adama denir. Cemʹleri أَيْقَاظٌ [eyḵâż] gelir; mü΄ennesinde يَقْظَى [yaḵżâ] denir, سَكْرَى [sekrâ] vezninde.
اَلْيَقُظُ [el-yeḵuż] (yâ’nın fethi ve ḵâf’ın zammıyla) ve
اَلْيَقِظُ [el-yeḵiż] (yâ’nın fethi ve ḵâf’ın kesriyle) İkisi de mütenebbih olup hazer üzere olan kimse maʹnâsınadır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı