šulâše ~ ثُلاَثَ

Kamus-ı Muhit - ثلاث maddesi

ثُلاَثَ [šamp;ulâšamp;e] (šamp;â-yı evvelin zammıyla) ve

مَثْلَثَ [mešamp;lešamp;e] (mîm’in fethiyle) ثَلاَثَةً ثَلاَثَةً kelimelerinden maʹdûllerdir.

يَثْلِثُ [Yešamp;lišamp;u] (يَضْرِبُ [yaḋribu] ʹalâ-kavlin يَمْنَعُ [yemnaʹu] vezninde) ve

يَثْلِيثُ [Yešamp;lîšamp;] (يَقْطِينُ [yaḵṯîn] vezninde) ve

ثَلاَثٌ [Šelâšamp;] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve

ثُلاَثَانُ [Šulâšamp;ân] (šamp;â’nın zammıyla) birer mevziʹ adıdır.

Vankulu Lugatı - ثلاث maddesi

ثُلَاثَ [šamp;ulâšamp;] (šamp;â’nın zammıyla) ve

مَثْلَثَ [mešamp;lešamp;] (mîm’in fethiyle) Gayr-i munsarıftır ʹadlden ve sıfattan ötürü, zîrâ ثَلَاثَةٌ [šamp;elâšamp;et]ten ثُلَاثَ [šamp;ulâšamp;e]ye ve مَثْلَثَ [mešamp;lešamp;e]ye ʹudul olunmuştur. Ve bunlarda sıfat maʹnâsı vardır; tekûlu: مَرَرْتُ بِقَوْمٍ مَثْنَى وَثُلَاثَ Yaʹnî “Kavme ikişer ve üçer mürûr ettim.” Pes bunlar قَوْمٌ [ḵavm]in sıfatı olur. Ve kâlallâhu taʹâlâ: ﴿أُولِي أَجْنِحَةٍ مَثْنَى وَثُلٰثَ وَرُبَاعَ﴾ (فاطر 1) Pes bunlar ile أُولِي أَجْنِحَةٍ vasf olunmuştur. Ve bu zikr olunan Sîbeveyhi kavlidir. Ve gayrılar eyitti: Gayr-i munsarıf olmaları ʹadl’in tekerrüründen ötürüdür, lafzda ve maʹnâda, zîrâ إِثْنَيْنِ [išamp;neyn] lafzından مَثْنَى [mešamp;nâ]ya ve ثُنَاءَ [šamp;unâ΄e]ye ʹudûl olunmuştur ve إِثْنَيْنِ [išamp;neyn] maʹnâsından إِثْنَيْنِ اثْنَيْنِ maʹnâsına ʹudûl olunmuştur. Kaçan ki جَاءَتِ الْخَيْلُ مَثْنَى dense, maʹnâ إِثْنَيْنِ اثْنَيْنِ demek olur, çift çift maʹnâsına. Ve cemîʹ-i aʹdâdda olan ʹadllerde hâl bu minvâl üzeredir. Ve kaçan bunları tasgîr etsen, munsarıf kılıp eydürsün: أُحَيِّدٌ [uḩayyid] ve ثُنَيِّءٌ [šamp;uneyyi΄] [ve] ثُلَيِّثٌ [šamp;uleyyišamp;] ve رُبَيِّعٌ [rubeyyiʹ] dersin, zîrâ bu حُمَيِّرٌ [ḩumeyyir] gibi olup mutasarrıf sîga gibi olur: مَا أَحْسَنَ وَأَحْمَدَ böyle değildir, zîrâ bunlar tasgîr ile vezn-i fiʹlden çıkmazlar, zîrâ tâ΄ife-i ʹArab taʹaccübde مَا أُمَيْلِحَ زَيْدًا وَمَا أُحَيْسِنَهُ derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı