Kamus-ı Muhit - ثنية maddesi

اَلثَّنِيَّةُ [ešamp;-šamp;eniyyet] (بَلِيَّةٌ [beliyyet] vezninde) Yokuşa denir, ʹalâ-kavlin yokuşta olan yola yâhûd dağa yâhûd dağda olan yola yâhûd dağa suʹûd edecek yola denir. Türkîde belen taʹbîr olunur, kâf-ı ʹAcemî ile; yukâlu: سَلَكُوا ثَنِيَّةً أَيْ عَقَبَةً أَوْ طَرِيقَهَا أَوِ الْجَبَلَ أَوِ الطَّرِيقَةَ فِيهِ أَوْ إِلَيْهِ Şârih der ki muktezâ-yı mâdde üzere eğri büğrü olan yokuş olmaktır. Ve

ثَنِيَّةٌ [šamp;eniyyet] Şol zevâta ıtlâk olunur ki Hak celle ve ʹalâ onları ṡaʹḵadan istisnâ eylemiştir. Mü΄ellifin murâdı hadîs-i âtîdir: ruviye ʹan Kaʹb ennehu kâle: “اَلشُّهَدَاءُ ثَنِيَّةُ اللهِ فِي الْخَلْقِ” كَأَنَّهُ تَأَوَّلَ قَوْلَهُ تَعَالَى ﴿وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَصَعِقَ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ إِلَّا مَنْ شَاءَ اللهُ﴾ فَالَّذِينَ اسْتَثْنَاهُمُ اللهُ مِنَ الصَّعْقِ الشَّهَدَاءَ لِأَنَّهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ أَحْيَاءٌ يُرْزَقُونَ كَذَا فِي النِّهَايَةِ Ve

ثَنِيَّةٌ [šamp;eniyyet] İstisnâ΄ maʹnâsınadır; yukâlu: حَلَفَ يَمِينًا لَيْسَ فِيهَا ثَنِيَّةٌ أَيِ اسْتِثْنَاءٌ Ve dört ön dişlerin her birine denir ki ikisi aşağıda ve ikisi yukarıda olur; cemʹi ثَنَايَاءُ [šamp;enâyâ΄] gelir. Ve şol nâkâya denir ki ikinci yaşına varmış ola; müzekkerinde ثَنِيٌّ [šamp;eniyy] denir غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde. Ve dört yaşına girmiş kısrağa denir; kezâlik mü΄ennesi ثَنِيٌّ [šamp;eniyy]dir. Ve üç yaşına girmiş koyun ve keçi ve sığıra denir. Hayvânât-ı mezkûre sinn-i mezbûrede ثَنِيَّةٌ [šamp;eniyyet]lerini ilkâ eyledikleri için ıtlâk olunur. Ve hurmâlık pazarından istisnâ΄ olunmuş hurmâ ağacına denir. Murâd bir hurmâlık beyʹ ve îcâr olundukta içinden kendi nefsi için ifrâz olunan ağaçtır.

Vankulu Lugatı - ثنية maddesi

اَلثِّنْيَةُ [ešamp;-šamp;inyet] (šamp;â’nın kesri ve nûn’un sükûnuyla) Cemʹi. Ve

ثِنْيَةٌ [šamp;inyet] Bir kavmin alçağına dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ ثِنْيَةُ أَهْلِ بَيْتِهِ إِذَا كَانَ أَرْذَلَهُمْ

اَلثَّنِيَّةُ [ešamp;-šamp;eniyyet] (šamp;â’nın fethi ve yâ’nın teşdîdiyle) İki ön dişi, gerek aşağıdan olsun gerek yukarıdan. Ve

ثَنِيَّةٌ [šamp;eniyyet] ثَنِيٌّ [šamp;eniyy]nin mü΄ennesine dahi derler. Ve ثَنِيٌّ [šamp;eniyy]in tefsîri bunun ʹakabinde gelir inşâallâhu taʹâlâ.