اَلْكَمَاتِيُّ [el-kemâtiyy] (زَرَابِيُّ [zerâbiyy] vezninde) Zikr olunan hurmâyî doru atlara denir; yukâlu: خَيْلٌ كَمَاتِيٌّ أَيْ كُمْتٌ Ve bu, كَمَاتَةٌ [kemâtet]e mensûbdur. Ve
كُمْتٌ [kumt] (kâf’ın zammıyla) Gûyâ ki أَكْمَتُ [ekmet] lafzından cemʹdir, أَحْمَرُ [aḩmer] ve أَشْقَرُ [aşḵar] kelimelerine mahmûldür.
اَلْكَمْتُ [el-kemt] ve
اَلْكَمْتَةُ [el-kemtet] (kâf’ların fethiyle) ve
اَلْكَمَاتَةُ [el-kemâtet] (كَرَامَةٌ [kerâmet] vezninde) At كُمَيْتٌ [kumeyt] olmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَمُتَ الْفَرَسُ كَمْتًا وَكَمْتَةً وَكَمَاتَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا كَانَ كُمَيْتًا Ve
كَمْتٌ [kemt] Derûnda gayz ve kîne gizlemek maʹnâsınadır; yukâlu: كَمَتَ الْغَيْظَ كَمْتًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا أَكَنَّهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı