Şârihin beyânına göre كُلْفَةٌ [kulfet] renc ve meşakkat maʹnâsında dahi müstaʹmeldir; cemʹi كُلَفٌ [kulef] gelir; ve minhu yukâlu: مَنْ لَمْ يَصْبِرْ عَلَى الْكُلَفِ لَمْ يَصِلْ إِلَى الزُّلَفِ Mü΄ellif مَا تَكَلَّفْتَهُ مِنْ نَائِبَةٍ أَوْ حَقٍّ ʹibâretiyle taʹrîf eylemekle تَكْلِيفٌ [teklîf] ile ve kendi ihtiyârıyla irtikâb olunan fiʹl ve ʹamele şâmil olur, ahkâm-ı şerʹiyye كُلْفَةٌ [kulfet]-i hakkıyyedir. Miṡbâḩ’ta وَالْكُلْفَةُ مَا تَكَلَّفْتَهُ عَلَى مَشَقَّةٍ وَالْكُلْفَةُ اَلْمَشَقَّةُ وَالْجَمْعُ كُلَفٌ مِثْلَ غُرَفٍ وَغُرْفَةٍ ʹibâretiyle mersûm olmakla iki maʹnâyı dahi tasrîh eylemiştir. Ve
كُلْفَةُ [Kulfet] ʹÂmir b. Ḩarišamp; nâm kimsenin ceddi ismidir. Ve kâf’ın fethiyle de zebân-zededir.
اَلْكُلْفَةُ [el-kulfet] (kâf’ın zammı ve lâm’ın sükûnuyla) İsmdir, zikr olunan maʹnâda, حُمْرَةٌ [ḩumret] gibi. Ve
كُلْفَةٌ [kulfet] Zahmetle işlenen nesneye derler gerek li-hakkin olsun gerek olmasın.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı