muṡaʹ ~ مُصَعٌ

Kamus-ı Muhit - مصع maddesi

اَلْمَصْعُ [el-maṡʹ] (mîm’in fethi ve ṡâd’ın sükûnuyla) Şimşek çakmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَعَ الْبَرْقُ مَصْعًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا لَمَعَ Ve davar kuyruğunu beri öte salıp vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَعَتِ الدَّابَّةُ بِذَنَبِهَا إِذَا حَرَّكَتْهُ وَضَرَبَتْ بِهِ Ve bir kimseyi kılıçla yâ kamçıyla vurmak yâhûd yapça yapça üç veyâ dört defʹa vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَعَ فُلاَنًا إِذَا ضَرَبَهُ بِالسَّيْفِ أَوْ بِالسَّوْطِ أَوْ ضَرَبَهُ ضَرَبَاتٍ قَلِيلَةً ثَلاَثًا أَوْ أَرْبَعًا Ve doğuran karı çocuğunu karnından birden salıvermek; kezâlik kuş kısmı sağnayıp çımkırmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَعَتِ الْمَرْأَةُ بِالْوَلَدِ وَمَصَعَ الطَّائِرُ بِذَرْقِهِ إِذَا رَمَيَا بِهِ Ve bir kimse havfından yâhûd ʹacele ve tekâzâdan nâşî hemân bacağına ve ökçesine doğru salıvermek maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَعَ الرَّجُلُ بِسَلْحِهِ عَلَى عَقِبَيْهِ إِذَا سَبَقَهُ مِنْ فَرَقٍ أَوْ عَجَلَةٍ Ve dâbbe sürʹatle mürûr eylemek, ʹalâ-kavlin kuyruğunu beri öte salıp oynatarak şiddetle seğirtmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَعَ الْفَرَسُ فِي مُرُورِهِ إِذَا أَسْرَعَ أَوْ عَدَا عَدْوًا شَدِيدًا مُحَرِّكًا ذَنَبَهُ Ve gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَعَ الْفَرَسُ إِذَا ذَهَبَ Ve korkudan yâ ʹaceleden nâşî yürek yerinden oynamak maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَعَ فُؤَادُهُ إِذَا زَالَ مِنْ فَرَقٍ أَوْ عَجَلَةٍ Ve sütü çoğalıp inmek için nâkanın memesine soğuk su çarpmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَعَ ضَرْعَ النَّاقَةِ إِذَا ضَرَبَهُ بِالْمَاءِ الْبَارِدِ Ve havuzun içine bir mikdârca su serpip ıslatmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَصَعَ الْحَوْضَ بِمَاءٍ قَلِيلٍ إِذَا بَلَّهُ وَنَضَحَهُ Ve

مَصْعٌ [maṡʹ] Vasf olur, kılıç çalmakta mâhir kimseye denir, ke-mâ se-yuzkeru.

Vankulu Lugatı - مصع maddesi

اَلْمُصَعُ [el-muṡaʹ] (mîm’in zammı ve ṡâd’ın fethiyle) Cemʹi. Ve

مُصَعٌ [muṡaʹ] Nâkanın memesine soğuk su vurmağa dahi derler.

اَلْمَصْعُ [el-maṡʹ] (mîm’in fethi ve ṡâd’ın sükûnuyla) Davar kuyruğın tahrîk etmek; yukâlu: مَصَعَتِ الدَّابَّةُ بِذَنَبِهَا إِذَا حَرَّكَتْهُ Ve

مَصْعٌ [maṡʹ] Kılıçla vurmağa dahi derler. Ve

مَصْعٌ [maṡʹ] Ana oğlanın atmağa da derler; yukâlu: مَصَعَتِ الْأُمُّ بِالْوَلَدِ إِذَا رَمَتْ بِهِ Ve sürʹat maʹnâsına da gelir; yukâlu: مَرَّ يَمْصَعُ أَيْ يُسْرِعُ مِثْلُ يَمْزَعُ عَلَى مَا مَرَّ آنِفًا Ve şimşek yaldıramağa dahi derler; yukâlu: مَصَعَ الْبَرْقُ إِذَا أَوْمَضَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı