اَلْمَلْخُ [el-melḣ] (mîm’in fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Katı yürümek; yukâlu: مَلَخَ الْقَوْمُ مَلْخَةً صَالِحَةً مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا أَبْعَدُوا فِي الْأَرْضِ Ve
مَلْخٌ [melḣ] Bâtıla düşürmeğe dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ يَمْلَخُ فِي الْبَاطِلِ مَلْخًا يَتَرَدَّدُ فِيهِ وَيُكْثِرُ مِنْهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı