nem ~ نَمْ

Kamus-ı Muhit - نم maddesi

اَلنَّمُّ [en-nemm] (nûn’un fethi ve mîm’in teşdîdiyle) Nâs beynine nakl-i kelâmla fesâd ilkâ edip birbirine düşürmek maʹnâsınadır ki koğuculuk eylemek taʹbîr olunur; yukâlu: نَمَّ الْحَدِيثَ نَمًّا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا رَفَعَهُ إِشَاعَةً لَهُ وَإِفْسَادًا وَوَرَّشَ بَيْنَ النَّاسِ وَأَغْرَى Ve yalanla sözü düzüp koşmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: نَمَّ الْكَلَامَ إِذَا زَيَّنَهُ بِالْكَذِبِ Ve misk râyihası dağılmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: نَمَّ الْمِسْكُ إِذَا سَطَعَ Ve

نَمٌّ [nemm] Vasf olur, koğucuya denir; cemʹi نَمُّونَ [nemmûn] ve أَنِمَّاءُ [enimmâ΄] gelir, mü΄ennesi نَمَّةٌ [nemmet]tir.

Vankulu Lugatı - نم maddesi

نَمْ [nem] (nûn’un fethi ve mîm’in sükûn üzere binâsıyla) Emr-i hâzırdır, نَوْمٌ [nevm]den. Ve nûn’un fethi müstakbelinde meftûh olduğuna binâ΄endir, zîrâ elife kalb olunan vâv ictimâʹ-ı sâkineynden ötürü sâkıt olmuştur.

اَلنَّمُّ [en-nemm] (nûn’un fethi ve mîm’in teşdîdiyle) Koğuculuk etmek; yukâlu: نَمَّ الْحَدِيثَ يَنُمُّهُ وَيَنِمُّهُ نَمًّا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا قَتَّهُ Ve قَتٌّ [ḵatt] ḵâf’la ve tâ΄-i müsennâtla gammâzlık etmeğe derler. Ve

نَمٌّ [nemm] Gammâza dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı