Nuḵayr ~ نُقَيْرٌ

Kamus-ı Muhit - نقير maddesi

نُقَيْرٌ [Nuḵayr] (زُبَيْرٌ [zubeyr] vezninde) Esâmîdendir: Ḋurayb b. Nuḵayr maʹrûf kimsedir ki tâbiʹînden olacaktır, ʹalâ-kavlin نُفَيْرٌ [Nufeyr]dir fâ’yla. Ve نُفَيْلٌ [Nufeyl] dahi denir ki bu ashâbdandır.

اَلنَّقِيرِ [en-neḵîr] (nûn’un fethiyle) Hurmâ çekirdeğinin zahrında olan beyâz çukura denir ki fidan ve nebât ondan biter, guyâ ki rahim yerindedir, pek hurde bir çukurcağızdır, niteki فَتِيلٌ [fetîl] çekirdeğin yarığında olan ipliğe denir. Ve قِطْمِيرٌ [ḵiṯmîr] çekirdeğe yapışık olan ince kabuğa denir. Ve asahh olan budur; tekûlu: مَا أَثَابَنِي نَقِيرٌ أَوْ هُوَ نُكْتَةٌ فِي ظَهْرِ النَّوَاةِ Kâle’r-Râġib fi’l-Mufredât: قَوْلُهُ تَعَالَى ﴿وَلاَ يُظْلَمُونَ فَتِيلاً﴾ وَهُوَ مَا يَكُونُ فِي شِقِّ النَّوَاةِ وَقَوْلُهُ تَعَالَى ﴿مَا يَمْلِكُونَ مِنْ قِطْمِيرٍ﴾ أَيِ الْأَثَرِ فِي ظَهْرِ النَّوَاةِ وَفَسَّرَ الْمُؤَلِّفُ عَلَى الْإِخْتِلاَفِ وَقَوْلُهُ تَعَالَى ﴿وَلاَ يُظْلَمُونَ نَقِيرًا﴾ وَهُوَ ثَقْبَةٌ فِي ظَهْرِ النَّوَاةِ Ve oyulan ve oymacılıkla nakş olunan taşa ve tahtaya denir. Ve şol hurmâ özdeğine denir ki onu câ-be-câ oyup basamak ederler ve onunla yüksek kâʹidelere çıkarlar, oyma merdiven taʹbîr ederler. Ve şol ağaç köküne denir ki oyup içine nebîz basarlar, onda hâsıl olan nebîzin neş΄esi şedîd olur. Ve

نَقِيرٌ [neḵîr] Bir adamın asl ve ʹırk ve hasebine ıtlâk olunur; yukâlu: هُوَ كَرِيمُ النَّقِيرِ أَيِ الْأَصْلِ وَالنِّجَارِ Ve be-gâyet fakîr ve bî-nevâ kimseye denir. Ve bir gûne siyâh sinek ismidir. Ve

نَقِيرٌ [neḵîr] حَقِيرٌ [ḩaḵîr] lafzına itbâʹ olunur; yukâlu: حَقِيرٌ نَقِيرٌ

Vankulu Lugatı - نقير maddesi

اَلنَّقِيرُ [en-neḵîr] (nûn’un fethiyle ve ḵâf’ın kesri ve meddiyle) Şol çukurdur ki çekirdeğin arkasında olur ve fidan ondan biter. Ve

نَقِيرٌ [neḵîr] Şol ağaca derler ki onu delip içine nebîz korlar, gâyet kuvvetli olduğu için bu odur ki hakkında nehy vârid olmuştur, nebîzi şedîd olduğuna binâ΄en. Ve

نَقِيرٌ [neḵîr] حَقِيرٌ [ḩaḵîr]e itbâʹ için dahi istiʹmâl olunur; yukâlu: حَقِيرٌ نَقِيرٌ Ve

نَقِيرٌ [neḵîr] Asla dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ كَرِيمُ النَّقِيرِ أَيْ كَرِيمُ الْأَصْلِ



Kamus Muhit ve Vankulu Ara

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı