âdem ~ آدَمٌ

Kamus-ı Muhit - آدم maddesi

اَلْآدَمُ [el-âdem] (hemzenin meddiyle أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) Zikr olunan أُدْمَةٌ [udmet] renginde olan âhûya ve deveye denir. Ve karayağız kimseye denir;cemʹi أُدْمٌ [udm] gelir hemzenin zammıyla ve أُدْمَانٌ [udmân] gelir kezâlik hemzenin zammıyla. Mü΄ennesinde أَدْمَاءُ [edmâ΄] denir,حَمْرَاءُ [ḩamrâ΄] vezninde ve şâzz olarak أَدْمَانَةٌ [edmânet] denir;cemʹi أُدْمٌ [udm] gelir hemzenin zammıyla. Ve

آدَمُ [Âdem] Ebu’l-Beşer ʹalâ-nebiyyinâ ve ʹaleyhi’s-selâm hazretlerinin ismidir ve şâzz olarak أَدَمُ [Edem] dahi denir fethateynle ki elif tahfîf olunur;cemʹi أَوَادِمُ [evâdim] gelir.

Vankulu Lugatı - آدم maddesi

اَلْآدَمُ [el-âdem] (hemzenin fethi ve meddi ve dâl’ın fethiyle) Kara yağız olan kimse benî âdemden. Ve

آدَمٌ [âdem] Şol deveye dahi derler ki ziyâde ak olup gözleri siyâh ola.

آدَمُ [Âdem] (hemzenin kezâlik fethi ve meddiyle) Ebu’l-Beşer salavâtullâhi ʹaleyhi ve selâmuhu. Bunun aslı iki hemze iledir, zîrâ bu أَفْعَلُ [efʹalu] vezni üzeredir, lâkin hemze-i sâniye tahfîf olunmuştur. Ve kaçan sen hemze-i sâniyeyi tahrîk etmeye muhtâc olsan onu vâv’a kalb edersin, meselâ اَلْأَوَادِمُ dersin cemʹinde, zîrâ bu makûle kelimenin aslı yâ΄î olduğu maʹrûf değildir, belki vâvî olagelmiştir, آخَرُ [âḣar] ile أَوَاخِرُ [evâḣir] gibi; pes vâvî olması cânibi gâlib olurve bu Aḣfeş rivâyetidir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı