اَلْإِجْبَالُ [el-icbâl] (hemzenin kesriyle) Dağa varmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْبَلَ الْقَوْمَ إِذَا صَارُوا إِلَى الْجِبَالِ Ve bir adamı bahîl bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْبَلَهُ إِذَا وَجَدَهُ جَبَلًا أَيْ بَخِيلًا Ve mütekellime söz düşvârlanıp inkıbâz ve incimâd gelmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَجْبَلَ الشَّاعِرُ إِذَا صَعُبَ عَلَيْهِ الْقَوْلُ Ve kuyu kazan kimse pek yere varmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْبَلَ الْحَافِرُ إِذَا بَلَغَ الْمَكَانَ الصُّلْبَ Ve zor ve cebr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْبَلَهُ إِذَا جَبَرَهُ Ve bir adamın okunun temreni yâ kılıcı جَبَلٌ [cebel] yaʹnî künd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْبَلُوا إِذَا جَبَلَ حَدِيدُهُمْ Ke-mâ se-yuzkeru.
اَلْإِجْبَالُ [el-icbâl] (hemzenin kesriyle) Kuyu kazarken berk yere erişmek; yukâlu: أَجْبَلَ الْقَوْمُ إِذَا حَفَرُوا فَبَلَغُوا الْمَكَانَ الصُّلْبَ Ve
إِجْبَالٌ [icbâl] Dağa teveccüh etmeğe dahi derler; yukâlu: أَجْبَلَ الْقَوْمُ إِذَا صَارُوا إِلَى الْجَبَلِ Ve bu İbnu’s-Sikkît rivâyetidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı