اَلْأَثُّ [el-ešamp;šamp;] (hemzenin fethi ve šamp;â’nın teşdîdiyle) ve
اَلْأَثِيثُ [el-ešamp;îšamp;] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ʹAzîm ve firâvân olan nebâta ve sâ΄ir nesneye denir; yukâlu: نَبْتٌ أَثٌّ وَأَثِيثٌ أَيْ كَثِيرٌ عَظِيمٌ Cemʹi إِثَاثٌ [išamp;âšamp;] gelir, كِرَامٌ [kirâm] vezninde ve أَثَائِثُ [ešamp;â΄išamp;] gelir; mü΄ennesi أَثِيثَةٌ [ešamp;îšamp;et]tir hâ’yla. Ve cemʹ-i mü΄ennesi cemʹ-i müzekker gibidir; yukâlu: إِمْرَأَةٌ أَثِيثَةٌ أَيْ عَظِيمَةُ الْعَجِيزَةِ Ve
أَثَائِثُ [ešamp;â΄išamp;] Tenû-mend, ʹalâ-kavlin uzun boylu, dolgun ve tâmmetü’l-aʹzâ olan hatunlara denir ki müfredi أَثِيثَةٌ [ešamp;îšamp;et]tir.
اَلْأَثِيثُ [el-ešamp;îšamp;] (hemzenin fethi ve šamp;â’nın kesriyle) Gür ve bol demektir; yukâlu: نَبَاتٌ أَثِيثٌ وَشَعْرٌ أَثِيثٌ Ve mülahham maʹnâsına da gelir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı