اَلْإِذِّكَارُ [el-ižžikâr] (hemzenin ve žâl-ı muʹcemenin kesriyle) ve
اَلْإِذْدِكَارُ [el-iždikâr] (evvelde žâl-ı muʹceme ve sânîde mühmele ile ki ikisi de إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl]dendir) Bir nesneyi hâtıra getirmek ve hâtır-nişân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِذَّكَرَهُ وَإِذْدَكَرَهُ بِمَعْنَى تَذَكَّرَهُ Evvelde dâl’ı žâl’e kalb ve idgâmla ve sânîde hemân tâ’yı dâl’a kalbledir.
اَلْإِذْكَارُ [el-ižkâr] (hemzenin kesriyle) ve
اَلتَّذْكِيرُ [et-težkîr] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bir adama bir nesneyi andırmak ve hâtırına getirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَذْكَرَهُ إِيَّاهُ وَذَكَّرَهُ [Ve] ذِكْرَى [žikrâ] bunlardan ismdir, ke-mâ se-yuzkeru. Ve
إِذْكَارٌ [ižkâr] Erkek veled doğurmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَذْكَرَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا وَلَدَتْ ذَكَرًا Şârih der ki er kişinin nutfesi sebk ederse bi-iznihi taʹâlâ veled erkek ve ber-ʹaks olursa dişi olur. Ve
تَذْكِيرٌ [težkîr] تَأْنِيثٌ [te΄nîšamp;] mukâbilidir ki ıstılâh-ı nuhâttandır, bir kelimeyi müzekker kılmak yaʹnî ʹalâmât-ı te΄nîsten hâlî eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَكَّرَ الْكَلِمَةَ ضِدُّ أَنَّثَهُ Ve vaʹz ve nasîhat eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: ذَكَّرَ النَّاسَ إِذَا وَعَظَهُ Kâle’ş-şârih ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿فَذَكِّرْ إِنَّمَا أَنْتَ مُذَّكِّرٌ﴾ اَلْآيَة Ve balta makûlesi âletin ağızına ذُكْرَةٌ [žukret] dedikleri pûlâd kıtʹâsını yapmak maʹnâsınadır; yukâlu: ذَكَّرَ الْفَأْسَ إِذَا وَضَعَ الذُّكْرَةَ فِي رَأْسِهِ
اَلْإِذْكَارُ [el-ižkâr] (hemzenin kesri ve žâl’ın sükûnuyla) Andırmak. Ve
إِذْكَارٌ [ižkâr] Müzekker veled doğurmağa da derler; yukâlu: أَذْكَرَتِ الْمَرْأَةُ أَيْ وَلَدَتْ ذَكَرًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı