اَلْإِذْرَاءُ [el-ižrâ΄] (hemzenin kesriyle) ve
اَلتَّذْرِيَةُ [et-težriyet] (تَأْدِيَةٌ [te΄diyet] vezninde) Bu dahi yel bir nesneyi tozutmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَذْرَتْهُ الرِّيحُ وَذَرَّتْهُ إِذَا أَطَارَتْهُ وَأَذْهَبَتْهُ Ve
تَذْرِيَةٌ [težriyet] Bir adamı medh ve senâ eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; ıstılâhımızda uçurmak taʹbîr olunur; tekûlu: ذَرَيْتُهُ إِذَا مَدَحْتَهُ Ve maʹden türâbında altın araştırmak maʹnâsına müstaʹmeldir; tekûlu: ذَرَيْتُ تُرَابَ الْمَعْدِنِ إِذَا طَلَبْتَ ذَهَبَهُ
الإِذْرَاءُ [el-ižrâ΄] (hemzenin kesriyle) Bir adamı gücendirip darıltmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَذْرَأَهُ أَيْ أَغْضَبَهُ Ve bir kimseye korku vermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَذْرَأَهُ أَيْ ذَعَرَهُ Ve bir kimseyi bir nesneye harîs ve mûlaʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَذْرَأَهُ بِالشَّيْءِ أَيْ أَوْلَعَهُ بِهِ Ve bir nesneye muztarr ve mültecî kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَذْرَأَهُ إِلَى كَذَا أَيْ أَلْجَأَهُ إِلَيْهِ Ve akıtmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَذْرَأَ الدَّمْعَ إِذَا أَسَالَهُ Ve nâka memeye süt indirmek maʹnâsınadır ki nitâc vakti karîb olunca olur; yukâlu: أَذْرَأَتِ النَّاقَةُ إِذَا أَنْزَلَتِ اللَّبَنَ
اَلْإِذْرَاءُ [el-ižrâ΄] (hemzeni kesriyle) Gazaba getirmek; yukâlu: أَذْرَأْتُهُ أَنَا أَيْ أَغْضَبْتُهُ Ve bırakmak maʹnâsına dahi gelir, hakâ baʹzuhum: طَعَنَهُ فَأَذْرَأَهُ عَنِ السَّرْجِ أَيْ أَلْقَاهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı