el-becer ~ اَلْبَجَرُ

Kamus-ı Muhit - البجر maddesi

اَلْبَجَرُ [el-becer] (fethateynle) Bir adam أَبْجَرُ [ebcer] olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَجِرَ الرَّجُلُ بَجَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَانَ قَدْ خَرَجَتْ سُرَّتُهُ ve yukâlu: بَجِرَ الرَّجُلُ إِذَا كَانَ عَظِيمَ الْبَطْنِ Ve bir adam kanmamak üzere karnı süt ile yâhûd su ile tulum gibi dopdolu olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَجِرَ الرَّجُلُ إِذَا امْتَلَأَ بَطْنُهُ مِنَ اللَّبَنِ وَالْمَاءِ فَلَمْ يَرْوِ فَهُوَ بَجِرٌ كَكَتِفٍ Ve bir işe mübâderetten gevşeyip ağırlaşmak maʹnâsınadır; tekûlu: بَجِرْتُ عَنْ هَذَا الْأَمْرِ إِذَا اسْتَرْخَيْتَ عَنْهُ وَتَثَاقَلْتَ

اَلْبُجْرُ [el-bucr] (bâ’nın zammı ve cîm’in sükûnuyla) Şerr ve kerîheye denir; yukâlu: هُوَ أَهْلُ الْبُجْرِ أَيِ الشَّرِّ Ve emr-i ʹazîme ve hatb-ı cesîme, kezâlik taʹaccüb olunacak emr-i ʹacîbe denir. Cemʹi أَبَاجِرُ [ebâcir] ve cemʹü’l-cemʹi أَبَاجِيرُ [ebâcîr] gelir; yukâlu: أَتَى بِأَمْرٍ بُجْرٍ أَيْ عَظِيمٍ وَكَذَا عَجَبٍ

Vankulu Lugatı - البجر maddesi

اَلْبَجَرُ [el-becer] (fethateynle) Göbeğin çıkıp yüksek olmasıdır bir haysiyyetle ki dibi kalın ola, hurûcu’s-surre maʹnâsına.

اَلْبُجْرُ [el-bucr] (bâ’nın zammı ve cîm’in sükûnuyla) Şerr ve emr-i ʹazîm. Ve Ferrâ eyitti:

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı