اَلْبِرْعِيسُ [el-birʹîs] (ʹayn-ı mühmele ile قِنْدِيلٌ [ḵindîl] vezninde) Şiddet ve mihnete be-gâyet sabûr ve mütehammil olan adama denir; yukâlu: هُوَ بِرْعِيسٌ أَيْ صَبُورٌ عَلَى اللَّأْوَاءِ Ve
بِرْعِسٌ [birʹis] (زِبْرِجٌ [zibric] vezninde) ve
بِرْعِيسٌ [birʹîs] Şekl ve hey΄eti hûb ve aʹzâ΄ ve endâmı tâm soy nâkaya denir; yukâlu: نَاقَةٌ بِرْعِسٌ وَبِرْعِيسٌ أَيْ جَمِيلَةٌ تَامَّةُ الْخَلْقِ كَرِيمَةٌ
اَلْبِرْعِيسُ [el-birʹîs] (bâ’nın ve ʹayn’ın kesri ve meddiyle) بِرْجِيسٌ [bircîs] gibidir veznen ve maʹnen ki sütü çok nâka demek olur. Ve gâh olur بِرْعِسٌ [birʹis] dahi derler bilâ-lâm’la.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı