اَلتَّرَدِّي [et-tereddî] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Aşağıya düşmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَرَدَّى فِي الْبِئْرِ إِذَا سَقَطَ فِيهَا Ve hatun vişâḩ takınmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَرَدَّتِ الْجَارِيَةُ إِذَا تَوَشَّحَتْ Ve şâl ve ridâ örtünmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَرَدَّتِ الْجَارِيَةُ إِذَا لَبِسَتِ الرِّدَاءَ
اَلتَّرَدِّي [et-tereddî] (fethateynle ve dâl’ın kesri ve teşdîdiyle) Kezâlik kuyuya düşmeğe yâhûd dağdan yuvalanmağa dahi derler; yukâlu: رَدَّى فِي الْبِئْرِ وَتَرَدَّى إِذَا سَقَطَ فِي الْبِئْرِ أَوْ تَهَوَّرَ مِنْ جَبَلٍ Ve gitmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: مَا أَدْرَى أَيْنَ رَدَى أَيْ أَيْنَ ذَهَبَ Ve
تَرَدِّي [tereddî] Ridâ örtünmeğe dahi derler; tekûlu: تَرَدَّى إِذَا لَبِسَ الرِّدَاءَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı