اَلْإِرْتِعَاصُ [el-irtiʹâṡ] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) ve
اَلتَّرَعُّصُ [et-teraʹʹuṡ] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Kıvrılıp burulmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْتَعَصَ الْحَبْلُ وَالْحَيَّةُ وَتَرَعَّصَ إِذَا الْتَوَى Ve silkilmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْتَعَصَتِ الشَّجَرَةُ وَتَرَعَّصَتْ إِذَا انْتَفَضَتْ Ve
إِرْتِعَاصٌ [irtiʹâṡ] Bir şey΄in narhı pahalı olmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْتَعَصَ السِّعْرُ إِذَا غَلاَ Ve şimşek çakmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْتَعَصَ الْبَرْقُ بِمَعْنَى إِعْتَرَصَ بِالصَّادِ الْمُهْمَلَةِ Ve oğlak cünbüş ve neşâtından beri öte sıçrayıp perende atmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْتَعَصَ الْجَدْيُ إِذَا طَفَرَ نَشَاطًا Ve mızrak pek titremek maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْتَعَصَ الرُّمْحُ إِذَا اشْتَدَّ اهْتِزَازُهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı