اَلْحَاتِمُ [el-ḩâtim] حَاكِمٌ [ḩâkim] vezninde ve mürâdifidir ki kâdîye denir;cemʹi حُتُومٌ [ḩutûm] gelir; yukâlu: حَتَمَ الْحَاتِمُ بِكَذَا أَيْ حَكَمَ الْقَاضِي Ve siyâh kargaya ıtlâk olunur ki kuzgun taʹbîr olunur. Ve غُرَابُ الْبَيْنِ [ġurâbu’l-beyn] ıtlâk eyledikleri kargaya da ıtlâk olunur ki minkârı ve ayakları kızıl olur, ekin kargası dedikleridir. ʹArablar bunların âvâzından firâka tatayyür ederler, gûyâ ki bunlar firâkla hükm ettiklerine mebnî ıtlâk eylediler. Ve Ḩâtim b. ʹAbdullâh b. Saʹd eṯ-Ṯâ΄î cûd ve sehâda darb-ı mesel olunan kimsedir, lisân-ı ʹâmmede tâ-yı meftûha ile mütedâvildir ki muharreftir.
اَلْحَاتِمُ [el-ḩâtim] (tâ’nın kesriyle) Kâzî olan kimse. Ve
حَاتِمٌ [ḩâtim] Kara kargaya dahi derler. Ve mezbûra حَاتِمٌ [ḩâtim] dediler tâ΄ife-i ʹArab zuʹmü üzere, firâkla hükm ettiği için tatayyüren.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı