اَلْجَيَّارُ [el-ceyyâr] (كَتَّانٌ [kettân] vezninde) Alçıya denir, صَارُوجٌ [ṡârûc] maʹnâsına, lâkin murâd ḣırızmadır ki نُورَةٌ [nûret] olacaktır. Ve dargınlıktan yâhûd açlıktan nâşî sadra yaʹnî fem-i miʹdeye ʹârız olan yanıksı tatsızlığa denir ki boğazı ve fem-i miʹdeyi yakarak bir ekşilik hâletidir ve ona جَائِرٌ [câ΄ir] dahi denir; tekûlu: أَخَذَنِي جَيَّارٌ وَجَائِرٌ مِنَ الْغَضَبِ أَوِ الْجُوعِ أَيْ حَزَارَةٌ Ve
جَيَّارُ [Ceyyâr] Baḩreyn nevâhîsinde bir mevziʹ adıdır.
اَلْجَيَّارُ [el-ceyyâr] (cîm’in fethi ve yâ’nın teşdîdiyle) نُورَةٌ [nûret], ḣırızma maʹnâsına. Ve
جَيَّارٌ [ceyyâr] Şol harârete derler ki göğüste peydâ olur, yâ açlıktan yâ gazabdan.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı