اَلْخُبَأَةُ [el-ḣube΄et] (ḣâ’nın zammıyla هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) Şol hatundur ki dâ΄imâ hânesine mülâzemet edip aslâ taşra çıkıp gezmez ola; yukâlu: اِمْرَأَةٌ خُبَأَةٌ أَيْ لاَزِمَةٌ بَيْتَهَا يَعْنِي مُسْتَقِرَّةٌ فِيهِ مُخَدَّرَةٌ لاَ تَبْرُزُ مِنْهُ Lâkin Esâs’ta ve baʹzı ümmehâtta ibtidâ görünüp sonra erkekten saklanıp taşra çıkmaz olan hatunla müfesserdir ve baʹzı ümmehâtta gâh kendiyi gösterip ve gâh pinhân olanla mübeyyendir.
اَلْخُبَأَةُ [el-ḣube΄et] (mislu اَلْهُمَزَة [el-humezet]) Şol ʹavrettir ki gâh görünüp gâh gizlene; kîle: إِنَّ أَبْغَضَ كَنَّاتِي إِلَيَّ الْخُبَأَةُ الطُّلَعَةُ اَلْكَنَّاتُ بِفَتْحِ الْكَافِ جَمْعُ الْكَنَّةِ بِفَتْحِ الْكَافِ وَتَشْدِيدِ النُّونِ زَوْجَةُ الْإِبْنِ أَوِ الْأَخِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı