اَلْفُحْشُ [el-fuḩş] (fâ’nın zammıyla) Masdardır, bir nesne haddi mütecâviz kabîh olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَحُشَ الْأَمْرُ فُحْشًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا كَانَ قَبِيحًا مُتَجَاوِزَ الْحَدِّ Ve haddi mütecâviz kavl ve cevâb eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir ki kubh ve nâ-sezâya mü΄eddî olur; ve minhu’l-hadîsu: ḣلاَ تَكُونِي فَاحِشَةًḢ قَالَهُ عَلَيْهِ السَّلاَمُ لِعَائِشَةَ أَرَادَ بِالْفُحْشِ التَّعَدِّيَ فِي الْقَوْلِ وَالْجَوَابِ
اَلْفُحْشُ [el-fuḩş] (fâ’nın zammı ve ḩâ’nın sükûnuyla) Yaramazlık; yukâlu: فَحُشَ الْأَمْرُ فُحْشًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı