اَلْفَجَا [el-fecâ] (عَصَا [ʹaṡâ] vezninde) Yayın kirişi bağrından meydânlı olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَجِيَتِ الْقَوْسُ فَجًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا بَعُدَ وَتَرُهَا عَنْ كَبِدِهَا Ve bir adamın uyluklarının yâ dizlerinin yâ baldırlarının aralıkları meydânlı ve açık olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَجِيَ الرَّجُلُ إِذَا تَبَاعَدَ مَا بَيْنَ فَخِذَيْهِ أَوْ رُكْبَتَيْهِ أَوْ سَاقَيْهِ Ve ʹinde’l-baʹz devenin art sinirleri birbirinden meydânlı olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَجِيَ الْبَعِيرُ إِذَا تَبَاعَدَ مَا بَيْنَ عُرْقُوبَيْهِ Ve nâka pek büyük karınlı olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَجِيَتِ النَّاقَةُ إِذَا عَظُمَ بَطْنُهَا
اَلْفَجَا [el-fecâ] (fâ’nın fethi ve elifin kasrıyla) Deve eğriceleri birbirinden ırak olmak. Ve
فَجَا [fecâ] Yay kirişi yayın bağrından ırak olmağa dahi derler; yukâlu: فَجِيَتْ هِيَ تَفْجَأُ فَجًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı