اَلْمِثَالُ [el-mišamp;âl] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Mikdâr maʹnâsınadır; yukâlu: هَذَا عَلَى مِثَالِهِ أَيْ مِقْدَارِهِ Ve kısâs maʹnâsınadır; yukâlu: أَخَذَ مِنْهُ مِثَالَهُ أَيْ قِصَاصَهُ Ve bir nesnenin örneğine ve sıfatına denir; yukâlu: هَذَا عَلَى مِثَالِ ذَاكَ أَيْ عَلَى صِفَتِهِ Ve döşeğe denir; yukâlu: نَامَ عَلَى الْمِثَالِ أَيِ الْفِرَاشِ Cemʹi أَمْثِلَةٌ [emšamp;ilet] ve مُثُلٌ [mušamp;ul] gelir, كُتُبٌ [kutub] vezninde.
اَلْمِثَالُ [el-mišamp;âl] (mîm’in kesriyle) Döşek, firâş maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı