اَلْمَجَادِيحُ [el-mecâdîḩ] (mîm’in fethiyle) أَنْوَاءٌ [envâ΄] maʹnâsınadır ki rukabâsı olan kevâkib tulûʹunda sâkıt olan kevâkibe denir, niteki نَوْءٌ [nev΄] mâddesinde beyân olundu. Şârih der ki müfredi مِجْدَحٌ [micdaḩ]tır, مِنْبَرٌ [minber] vezninde, yâ΄ işbâʹ olunmuştur; yukâlu: أَرْسَلَتِ السَّمَاءُ مَجَادِيحَ الْغَيْثِ أَيِ اْلأَنْوَاءَ
اَلْمَجَادِيحُ [el-mecâdîḩ] (mîm’in fethi ve dâl’ın kesriyle) Gökte sâkıt olan yıldızlar ki ʹArablar yağmuru onların te΄sîriyle yağar derler: يُقَالُ مَجَادِيحُ السَّمَاءِ لِأَنْوَاءِهَا Ve أَنْوَاءٌ [envâ΄] نَوْءٌ [nev΄]in cemʹidir; نَوْءٌ [nev΄] sâkıt olan yıldıza derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı