el-medd ~ اَلْمَدُّ

Kamus-ı Muhit - المد maddesi

اَلْمَدُّ [el-medd] (mîm’in fethi ve dâl’ın teşdîdiyle) سَيْلٌ [seyl] maʹnâsınadır.

اَلْمُدُّ [el-mudd] (mîm’in zammıyla) İki rıtl şey΄ sığan ölçeğin ismidir, ʹalâ-kavlin bir rıtl ve süls-i rıtl mikdârı nesne sığandır ve ʹalâ-re΄yin muʹtedilü’l-cism olan bir adamın iki avucunun dolusu mikdârından ʹibârettir ki ikisini birden uzatıp doldurdukta istîʹâb eder ve ben bu gûne tecribe ettim ve sahîh ve muvâfık buldum. Ve مَدِيدٌ [medîd] olunduğu bâʹis-i tesmiyedir. Cemʹi أَمْدَادٌ [emdâd] gelir ve مِدَدَةٌ [midedet] gelir, عِنَبَةٌ [ʹinebet] vezninde ve مِدَادٌ [midâd] gelir mîm’in kesriyle. Şârih der ki kavl-i evvel ehl-i ʹIrâḵ ve sânî ehl-i Ḩicâz kavlidir. İntehâ. Ve baʹzılar سُبْحَانَ اللهِ مِدَادَ كَلِمَاتِهِ kavlinde مِدَادٌ kelimesi bundandır dediler, yaʹnî zikr olunan مُدٌّ [mudd]in cemʹidir, قَدْرَ مَا يُوَازِيهَا فِي الْكَثْرَةِ عِيَارَ كَيْلٍ أَوْ وَزْنٍ takdîrindedir. Ve سُبْحَانَ اللهِ مِدَادَ السَّمَوَاتِ dahi bu gûnedir ki temsîl cihetiyle kesretten kinâyedir.

Vankulu Lugatı - المد maddesi

اَلْمَدُّ [el-medd] Çekmek; yukâlu: مَدَدْتُ الشَّيْءَ فَامْتَدَّ Ve

مَدٌّ [medd] Mühlet vermeğe dahi derler; yukâlu: مَدَّ اللهُ عُمُرَهُ وَمَدَّ فِي غَيِّهِ أَيْ أَمْهَلَهُ Ve غَيٌّ [ġayy] ġayn-ı muʹceme ile dalâlet maʹnâsınadır. Ve

مَدُّ النَّهَارِ [meddu’n-nehâr] Gündüz tamâm aydınlık olup güneş yükselmeğe dahi derler. Ve nihâyet maʹnâsına da gelir; yukâlu: هُنَاكَ قِطْعَةُ أَرْضٍ قَدْرُ مَدِّ الْبَصَرِ أَيْ مَدَى الْبَصَرِ وَغَايَتِهِ

اَلْمُدُّ [el-mudd] (mîm’in zammı ve dâl’ın teşdîdiyle) Bir nevʹ kîledir ki o bir rıtl ve sülüs-i rıtldır, ehl-i Ḩicâz katında ve iki rıtldır ehl-i ʹIrâḵ katında ve bir sâʹ dört müddür.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı