اَلْأَخْيَلُ [el-aḣyel] (أَحْمَدُ [aḩmed] vezninde ism olarak) ve
اَلْخُيَلَاءُ [el-ḣuyelâ΄] (نُفَسَاءُ [nufesâ΄] vezninde) ve
اَلْخَيْلُ [el-ḣayl] ve
اَلْخَيْلَةُ [el-ḣaylet] (ḣâ’ların fethi ve yâ’ların sükûnuyla) ve
اَلْمَخِيلَةَ [el-meḣîlet] (مَسِيرَةٌ [mesîret] vezninde) Kibr ve pindâr maʹnâsınadır; yukâlu: إِيَّاكَ وَالْأَخْيَلَ وَالْخُيَلَاءَ وَالْخَيْلَ وَالْخَيْلَةَ وَالْمَخِيلَةَ أَيِ الْكِبْرَ
اَلْمُخَيِّلَةُ [el-muḣayyilet] (مُحَدِّثَةٌ [muḩaddišamp;et] vezninde) ve
اَلْمُخَيِّلُ [el-muḣayyil] (مُحَدِّثٌ [muḩaddišamp;] vezninde) ve
اَلْمُخِيلَةُ [el-muḣîlet] (مُجِيبَةٌ [mucîbet] vezninde) ve
اَلْمُخْتَالَةُ [el-muḣtâlet] Yağmurlu kıyâs olunan buluta vasf olurlar; yukâlu: سَحَابَةٌ مُخَيِّلَةٌ وَمُخَيِّلٌ وَمُخِيلَةٌ وَمُخْتَالَةٌ إِذَا كَانَتْ تَحْسَبُهَا مَاطِرَةً
اَلْخَيْلَةُ [el-ḣaylet] (ḣâ’ların fethi ve kesri ve yâ’ların sükûnuyla) ve
اَلْخَالُ [el-ḣâl] (حَالٌ [ḩâl] vezninde ki aslı خَيَلٌ idi fethateynle) ve
اَلْخَيَلَانُ [el-ḣayelân] (fetehâtla) ve
اَلْمَخِيلَةُ [el-meḣîlet] (mîm’in fethi ve ḣâ’nın kesriyle) ve
اَلْمَخَالَةُ [el-meḣâlet] (mîm’in fethiyle) ve
اَلْخَيْلُولَةُ [el-ḣaylûlet] (حَيْلُولَةٌ [ḩaylûlet] vezninde) Sanmak maʹnâsınadır ki Fârisîde pindâşten mürâdifidir; yukâlu: خَالَ الشَّيْءَ يَخَالُ خَيْلًا وَخَيْلَةً وَخَالًا وَخَيَلَانًا وَمَخِيلَةً وَمَخَالَةً وَخَيْلُولَةً إِذَا ظَنَّهُ Ve bu, efʹâl-i kulûbdandır. Mütekellim-i müstakbelinde إِخَالُ denir hemzenin kesriyle ve lügat-ı rediyyede meftûh olur. Şârihin beyânına göre kesri lügat-ı Ṯâ΄iyye’dir, giderek elsinede kesîrü’l-istiʹmâl olmakla fasîh menzilinde oldu. Ve bu gayr-i kıyâs üzeredir.
اَلْمَخِيلَةُ [el-meḣîlet] (mîm’in fethi ve ḣâ’nın kesri ve meddiyle) Kezâlik kibr maʹnâsına; yukâlu: هُوَ ذُو مَخِيلَةٍ أَيْ ذُو كِبْرٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı