اَلْمَدَبُّ [el-medebb] (fethateynle ve dâl’ın kesriyle câ΄izdir) İsm-i mekândır, sel suyu aktığı yere ve karınca gezip gittiği yola ıtlâk olunmuştur. İzâfetle müteʹayyin olur; yukâlu: مَدَبُّ السَّيْلِ أَيْ مَجْرَاهُ وَمَدَبُّ النَّمْلِ أَيْ مَسْرَاهُ Ve ʹinde’l-baʹz مَدَبٌّ [medebb] kelimesi eğer ism-i mekân olur ise meksûrü’l-ʹayn olur ve eğer masdar murâd olur ise meftûhu’l-ʹayn olur, ve bâb-ı sânîden olan bi’l-cümle mefʹal vezninin hâli bu resmedir.
اَلْمَدَبُّ [el-medebb] (mîm’in ve dâl’ın fethiyle yâhûd dâl’ın kesriyle) Sel aktığı yer, mecrâ maʹnâsına; yukâlu: تَنَحَّ عَنْ مَدِبِّ السَّيْلِ وَمَدَبِّهِ وَمَدِبِّ النَّمْلِ Ve مَدَبَّةٌ [medebbet] ism-i mekân murâd olur ise ʹaynü’l-fiʹl meksûr olur, masdar murâd olur ise meftûh olur. Cemîʹ-i fiʹllerde hâl böyle olur eger bâb-ı sânîden olur ise.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı