اَلْمَدْخُولُ [el-medḣûl] Vücûduna hüzâl gelmiş adama denir; yukâlu: رَجُلٌ مَدْخُولٌ أَيْ مَهْزُولٌ Ve ʹakl ve idrâkine fesâd ve halel gelmiş sersem adama denir; yukâlu: دُخِلَ الرَّجُلُ عَلَى الْمَجْهُولِ فَهُوَ مَدْخُولٌ أَيْ فِي عَقْلِهِ دَخَلٌ
اَلْمَدْخُولُ [el-medḣûl] (mîm’in fethi ve ḣâ’nın zammı ve meddiyle) Şol kimsedir ki ʹaklında noksân ola; yukâlu: دُخِلَ فُلَانٌ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ فَهُوَ مَدْخُولٌ أَيْ فِي عَقْلِهِ دَخَلٌ Ve دَخَلٌ [deḣal] ʹayba derler, nitekim el-ân mürûr etti. Ve
مَدْخُولٌ [medḣûl] Arık olan kimseye de derler, mehzûl maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı