اَلْمَزْعُ [el-mezʹ] (نَزْعٌ [nezʹ] vezninde) ve
اَلْمَزْعَةُ [el-mezʹat] (hâ’yla) Sürʹatle gitmek, ʹalâ-kavlin yürümeği henüz boşlayıp seğirtmeğe yenice başlamak yâhûd hafîfçe seğirtmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَزَعَ الْبَعِيرُ مَزْعًا وَمَزْعَةً مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا أَسْرَعَ أَوْ هُوَ أَوَّلُ الْعَدْوِ وَآخِرُ الْمَشْيِ أَوِ الْعَدْوُ الْخَفِيفُ Ve parmakla pamuğu ditmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَزَعَ الْقُطْنَ إِذَا نَفَشَهُ بِأَصَابِعِهِ
اَلْمَزْعُ [el-mezʹ] (mîm’in fethi ve zâ-yı muʹcemenin sükûnuyla) Sürʹat etmek; yukâlu: مَزَعَ الظَّبْيُ يَمْزَعُ أَيْ يُسْرِعُ وَكَذَلِكَ الْفَرَسُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı