اَلْمَزْنُ [el-mezn] (mîm’in fethi ve zây-ı muʹcemenin sükûnuyla) ve
اَلْمُزُونُ [el-muzûn] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bir tarafa bakmayarak hemân bir semte doğru ok gibi sürʹatle alıp yürüyüvermek maʹnâsınadır; yukâlu: مَزَنَ الرَّجُلُ مَزْنًا وَمُزُونًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا مَضَى مُسْرِعًا لِوَجْهِهِ وَذَهَبَ Ve bir adamın çehresi rûşen olmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَزَنَ الرَّجُلُ إِذَا أَضَاءَ وَجْهُهُ Ve doldurmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَزَنَ الْقِرْبَةَ إِذَا مَلَأَهَا Ve bir adamı medh ve sitâyiş eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَزَنَ فُلَانًا إِذَا مَدَحَهُ Ve bir adamı âhere tafdîl ve tercîh eylemek yâhûd sultân ve emîr huzûrunda gâ΄ibde olan bir adamı medh ve senâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَزَنَ فُلَانًا إِذَا فَضَّلَهُ أَوْ قَرَّظَهُ مِنْ وَرَائِهِ عِنْدَ ذِي سُلْطَانٍ Ve düşmandan kaçmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَذَا يَوْمُ مَزْنٍ أَيْ يَوْمُ فِرَارٍ مِنَ الْعَدُوِّ
اَلْمُزُونُ [el-Muzûn] (zammeteynle) ʹAmmân demekle maʹrûf şehrin ismidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı