اَلْكَئِبُ [el-ke΄ib] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَلْكَئِيبُ [el-ke΄îb] (غَرِيبٌ [ġarîb] vezninde) ve
اَلْمُكْتَئِبُ [el-mukte΄ib] (مُضْطَرِبٌ [muḋṯarib] vezninde) Vech-i mezkûr üzere tasalı olan kişiye denir. Ve
مُكْتَئِبٌ [mukte΄ib] Karamtık nesneye denir ki tasalı kimsenin çehresi gibi olur; yukâlu: رَمَادٌ مُكْتَئِبٌ أَيْ ضَارِبٌ إِلَى السَّوَادِ
اَلْمُكْتَئِبُ [el-mukte΄ib] (mîm’in zammı ve kâf’ın sükûnu ve hemzenin kesriyle) Karamtık olan nesne; yukâlu: رَمَادٌ مُكْتَئِبُ اللَّوْنِ إِذَا ضَرَبَ إِلَى السَّوَادِ كَمَا يَكُونُ وَجْهُ الْكَئِيبِ Yaʹnî mahzûn olan kimsenin yüzü karamtık olduğu için sâ΄ir karamtık olan nesneye de كَئِيبٌ [ke΄îb] derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı