اَلْمَكْزُوزُ [el-mekzûz] Zikr olunan كُزَازٌ [kuzâz] ʹilletine uğramış kişiye denir; yukâlu: كُزَّ الرَّجُلُ عَلَى الْمَجْهُولِ فَهُوَ مَكْزُوزٌ أَيْ أَصَابَهُ الْكُزَازُ وَالْكُزَّازُ وَهُوَ دَاءٌ مِنْ شِدَّةِ الْبَرْدِ أَوِ الرِّعْدَةُ مِنْهَا Ve
كُزَازٌ [Kuzâz] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Muhaddisînden Muḩammed b. Aḩmed b. Ebî Esed el-Herevî lakabıdır.
اَلْمَكْزُوزُ [el-mekzûz] (mîm’in fethi ve kâf’ın sükûnuyla) Dar olan nesne, teng maʹnâsına; tekûlu: كَزَزْتُ الشَّيْءَ فَهُوَ مَكْزُوزٌ أَيْ ضَيِّقٌ إِذَا ضَيَّقْتَهُ Ve
مَكْزُوزٌ [mekzûz] Soğuktan hasta olan kimseye de derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı