اَلتَّحْلِيَةُ [et-taḩliyet] (ʹalâ-vezni اَلتَّرْبِيَة [et-terbiyet]) Bir nesneyi zînet sâhibi kılmak; tekûlu: حَلَّيْتُ الْمَرْأَةَ تَحْلِيَةً إِذَا جَعَلْتَهَا ذَاتَ حُلِيٍّ Ve
تَحْلِيَةٌ [taḩliyet] Bir kimseyi evsâf-ı cemîle ile vasf etmeğe dahi derler; tekûlu: حَلَّيْتُ الرَّجُلَ إِذَا وَصَفَتْ حِلْيَتَهُ Ve bir nesneyi sâhibinin gözüne şîrîn göstermeğe dahi derler; tekûlu: حَلَّيْتُ الشَّيْءَ فِي عَيْنِ صَاحِبِهِ Ve bir taʹâmı şîrîn kılmağa dahi derler; tekûlu: حَلَّيْتُ الطَّعَامَ إِذَا جَعَلْتَهُ حُلْوًا Ve gâh olur, حَلَأْتُ السَّوِيقَ dahi derler, gayrı mehmûzu mehmûz kılmak tarîkiyle.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı