el-cuşb ~ اَلْجُشْبُ

Kamus-ı Muhit - الجشب maddesi

اَلْجُشْبُ [el-cuşb] (cîm’in zammıyla) Nar kabuklarına denir, قُشُورُ الرُّمَّانِ [ḵuşûru’r-rummân] maʹnâsına; müfredi جَشِيبٌ [ceşîb]dir.

اَلْجَشِبُ [el-ceşib] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْمِجْشَابُ [el-micşâb] (مِحْرَابٌ [miḩrâb] vezninde) ve

اَلْجَشِيبُ [el-ceşîb] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلْمَجْشُوبُ [el-mecşûb] (مَجْذُوبٌ [mecžûb] vezninde) Bunlar da galîz yâhûd katıksız taʹâma denir; yukâlu: طَعَامٌ جَشْبٌ وَجَشِبٌ وَمِجْشَابٌ وَجَشِيبٌ وَمَجْشُوبٌ أَيْ غَلِيظٌ أَوْ بِلاَ أُدْمٍ

اَلْجَشْبُ [el-ceşb] (cîm’in fethi ve şîn-i muʹcemenin sükûnuyla) Taʹâm galîz olmak; ʹalâ-kavlin katıksız olmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَشَبَ الطَّعَامُ وَجَشِبَ جَشْبًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالرَّابِعِ اِذَا غَلُظَ أَوْ صَارَ بِلاَ أُدْمٍ Ve unu yâ bulguru iri öğütmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَشَبَهُ اِذَا طَحَنَهُ جَرِيشًا Ve ʹArablar جَشَبَ اللهُ شَبَابَهُ derler, أَذْهَبَهُ [ežhebehu] maʹnâsına; yaʹnî “Hak taʹâlâ ondan civânlık revnakını izâle edip pîr adam gibi vücûdunu yâbis ve bî-tâb u tarâvet eylesin!” Ve baʹzılar رَدَّأَهُ lafzıyla tefsîr ettiler; yaʹnî جَشَبَهُ اللهُ derler, “Onu dûn ve redî΄ ve kemter eylesin!” maʹnâsına; ve ʹalâ-kavlin أَقْمَأَهُ [aḵme΄ehu] maʹnâsınadır ki “Suverî ve maʹnevî hor ve hakîr eylesin!” demektir. Ve

جَشْبٌ [ceşb] Maʹnâ-yı evvelde vasf-bi’l-masdar olur ki galîz taʹâma yâhûd katıksız taʹâma denir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı