el-Cennâb ~ اَلْجَنَّابُ

Kamus-ı Muhit - الجناب maddesi

اَلْجَنَّابُ [el-Cennâb] (كَتَّانٌ [kettân] vezninde) Esâmîdendir.

اَلْجُنَّابُ [el-cunnâb] (رُمَّانٌ [rummân] vezninde) Bir kimsenin yanında berâber gezen kişiye denir; yukâlu: هُوَ جُنَّابُكَ أَيْ مُسَايِرُكَ إِلَى جَنْبِكَ

اَلْجُنَابُ [el-cunâb] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Zâtü’l-cenb ʹilletine denir ki göğüs içre balık etlerinde yâhûd diyafragma dedikleri hicâb-ı hâcizde yaʹnî âlât-ı nefes ile gıdânın beynini ayıran perdelerde yâhûd göğüsün iç tarafında olan hicâbda olur bir ıssı şiştir.

اَلْمُجَانَبَةُ [el-mucânebet] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) ve

اَلْجِنَابُ [el-cinâb] (cîm’in kesriyle) Bir kimsenin yanına varmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَانَبَهُ مُجَانَبَةً وَجِنَابًا اِذَا صَارَ إِلَى جَنْبِهِ Ve bir kimseden yanlayıp mübâʹadet eylemek maʹnâsınadır. Bu sûrette azdâddan olur; yukâlu: جَانَبَهُ أَيْ بَاعَدَهُ

اَلْجَنَابُ [el-cenâb] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) فِنَاءٌ [finâ΄] maʹnâsınadır ki sarâyın ve hânenin çevresi ve avlusu ve binâdan hâlî olan yeri ve şehr ve kalʹanın yöresinden ʹibârettir; yukâlu: رَحْبٌ الْجَنَابِ أَيِ الْفِنَاءِ Ve rahl ve menzil maʹnâsınadır. Ve semt ve nâhiye maʹnâsınadır. Ve bir dağın ismidir. Ve aʹlâm-ı ricâlden Muḩammed b. ʹAlî b. ʹİmrân el-Cenâbî, muhaddistir. Ve Ebû Cenâb et-Temîmî ve Ebû Cenâb el-Ḵaṡṡâb ve Ebû Cenâb b. Ebî Ḩayye ve Cenâb b. el-Ḩasḩâs ve Cenâb b. Nisṯâs ve Cenâb b. Meršamp;ed ve Cenâb b. İbrâhîm muhaddislerdir. Ve Cenâb b. Mesʹûd ve Cenâb b. ʹAmr şuʹarâdandır. Ve

جَنَابٌ [Cenâb] Bir mevziʹ adıdır.

Vankulu Lugatı - الجناب maddesi

اَلْجِنَابُ [el-cinâb] (kesr-i cîm’le) Yedeğe gelmek; yukâlu: فَرَسٌ طَوْعُ الْجَنَابِ أَيْ سَلِيسُ الْقِيَادِ Yanî yedilmesi âsân; ve yukâlu eyzan: لَجَّ فُلَانٌ فِي جِنَابٍ قَبِيحٍ إِذَا لَجَّ فِي مُجَانَبَةِ أَهْلِهِ

اَلْجَنَابُ [el-cenâb] (feth-i cîm’le) Ev önünde olan mekân, finâ-i dâr maʹnâsına. Ve mahalleye karîb olan yere dahi derler; cemʹi اَلْأَجْنِبَةُ [el-ecnibet] gelir hemzenin fethi ve nûn’un kesriyle; yukâlu: أَخْصَبَ جَنَابُ الْقَوْمِ وَفُلَانٌ خَصِيبُ الْجَنَابِ وَجَدِيبُ الْجَنَابِ Yaʹnî “Filân kavmin tarafı ucuzluk, filânın kıtlık” derler ki خَصِيبٌ [ḣaṡîb] ḣâ-i muʹceme ve ṡâd-ı mühmele ile ucuzluğa ve جَدِيبٌ [cedîb] cîm’le ve dâl-ı mühmele ile kıtlığa delâlet eder.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı