el-ceny ~ اَلْجَنيُ

Kamus-ı Muhit - الجني maddesi

اَلْجَنِيُّ [el-ceniyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) Henüz tâze devşirilmiş meyveye denir; yukâlu: ثَمَرٌ جَنِيٌّ أَيْ جُنِيَ مِنْ سَاعَتِهِ

اَلْجِنِّيُّ [el-cinniyy] (cîm’in kesriyle) جِنٌّ [cinn] yâhûd جِنَّةٌ [cinnet] lafzına mensûb demektir. Şârihin beyânına göre murâd cinn sınfından yâhûd cemâʹatinden vâhid demektir ki رُومٌ [rûm] ve رُومِىٌّ [rûmiyy] gibi olur; yukâlu: رَأَيْتُ جِنِّيًّا أَيْ وَاحِدًا مِنَ الْجِنِّ أَوِ الْجِنَّةِ Ve ʹAbdusselâm b. ʹÖmer ve Ebû Yûsuf el-Cinniyyân rivâyet-i hadîs eylediler.

اَلْجَنْيُ [el-ceny] (cîm’in fethi ve nûn’un sükûnuyla) Ağaçtan meyve dermek maʹnâsınadır; yukâlu: جَنَى الثَّمَرَةَ جَنْيًا إِذَا تَنَاوَلَهَا مِنْ شَجَرَتِهَا Ve

اَلْجَانِي [el-cânî] Suçlu adama denir. Ve ağaçtan meyve deren kimseye denir; cemʹi جُنَاةٌ [cunât] gelir, قُضَاةٌ [ḵuḋât] gibi ve جُنَّاءٌ [cunnâ΄] gelir, رُمَّانٌ [rummân] gibi ve أَجْنَاءٌ [ecnâ΄] gelir ve bu nâdirdir ve yukâlu: جَنَى الثَّمَرَةَ لَهُ وَجَنَاهُ إِيَّاهَا

Vankulu Lugatı - الجني maddesi

اَلْجَنيُ [el-ceny] (cîm’in fethi ve nûn’un sükûnu ile) Meyve devşirmek.

اَلْجَنِيُّ [el-ceniyy] (cîm’in fethi ve yâ’nın teşdîdiyle) Tâze devşirilen meyve; yukâlu: تَمْرٌ جَنِيٌّ حِيَن يُجْنَى

اَلْجِنِّيُّ [el-cinniyy] (cîm’in kesri ve nûn’un teşdîdiyle) Vâhidi, رُومٌ [rûm] ile رُومِيٌّ [rûmiyy] gibi.Baʹzılar eyitti: جِنٌّ [cinn]e جِنٌّ [cinn] dedikleri mezbûrlar görünmez belâ olup onlardan ihtirâz olunduğu içindir. Ve

جِنٌّ [cinn] Kalbe dahi ıtlâk olunur. Ve

جِنٌّ [cinn] Bir nesnenin ibtidâsına dahi derler; yukâlu: كَانَ ذَلِكَ فِي جِنِّ شَبَابِهِ أَيْ فِي أَوَّلِ شَبَابِهِ Ve tâzelik maʹnâsına dahi gelir; tekûlu: إِفْعَلْ ذَلِكَ الْأَمْرَ بِجِنِّ ذَلِكَ وِبِحَدَثَانِهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı