اَلْأُبْنَةُ [el-ubnet] (hemzenin zammıyla) Ağaç dalında olan düğmeye denir; yukâlu: عُودٌ كَثِيرُ الْأُبْنَةِ أَيِ الْعُقْدَةِ Ve ʹayb ve nakîsa maʹnâsınadır; ʹillet-i maʹhûde bundan me΄hûzdur; yukâlu: فِي حَسَبِهِ أُبْنَةٌ أَيْ عَيْبٌ Ve recül-i ḣaṡîf maʹnâsınadır ki hasâfet sâhibi yaʹnî ʹakl ve rüşdü metîn ve müstahkem adama denir. Şârih der ki خَصِيفٌ [ḣaṡîf]in buraya münâsebeti yoktur, خَيْضَفٌ [ḣayḋaf] olmak aglebdir ki ضَرُوطٌ [ḋarûṯ] demektir. İntehâ. Ve
أُبْنَةٌ [ubnet] Devenin boğazında olan yumruca ete denir. Ve hıkd ve kîne maʹnâsınadır; yukâlu: فِي قَلْبِهِ أُبْنَةٌ أَيْ حِقْدٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı