irâḩat ~ إِرَاحَةٌ

Vankulu Lugatı - إراحة maddesi

اَلْإِرَاحَةُ [el-irâḩat] Yaramaz râyiha bağlamak; yukâlu: أَرَاحَ اللَّحْمُ أَيْ أَنْتَنَ Ve mevt maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَرَاحَ الرَّجُلُ أَيْ مَاتَ Ve deveyi yatağına redd etmeğe dahi derler; yukâlu: أَرَاحَ إِبِلَهُ أَيْ رَدَّهَا إِلَى الْمُرَاحِ Ve bir kimseye hakkın vermeğe dahi derler; yukâlu: أَرَحْتُ عَلَى الرَّجُلِ حَقَّهُ إِذَا رَدَدْتَهُ عَلَيْهِ Ve râhat kılmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَرَاحَهُ اللهُ فَاسْتَرَاحَ Ve dinlenmek maʹnâsına da istiʹmâl olunur; yukâlu: أَرَاحَ الرَّجُلُ أَيْ رَجَعَتْ إِلَيْهِ نَفَسُهُ بَعْدَ الْإِعْيَاءِ Yaʹnî yorulduktan sonra dinlendi. Ve nefes alıp vermek maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَرَاحَ أَيْ تَنَفَّسَ Ve rüzgârlı yere varmağa dahi derler; yukâlu: أَرَاحَ الْقَوْمُ أَيْ دَخَلُوا فِي الرِّيحِ Ve

إِرَاحَةٌ [irâḩat] Koku almağa dahi derler; yukâlu: أَرَاحَ الشَّيْءَ إِذَا وَجَدَ رِيحَهُ Ve sayd sayyâdın kokusın almağa dahi derler; yukâlu: أَرَاحَنِي الصَّيْدُ إِذَا وَجَدَ رِيحَ الْإِنْسِيِّ وَكَذَلِكَ أَرْوَحَ وَاسْتَرْوَحَ وَاسْتَرَاحَ yaʹnî أَرْوَحَنِي الصَّيْدُ إِلَى آخِرِهِ derler, ammâ أَرْوَحَ ve اِسْتَرْوَحَ kelimeleri asl üzere istiʹmâl olunmuştur bilâ-iʹlâl.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı