istiʹzâz ~ إِسْتِعْزَازٌ

Vankulu Lugatı - إستعزاز maddesi

اَلْإِسْتِعْزَازُ [el-istiʹzâz] (hemzenin ve tâ’nın nkesriyle) Kum yâhûd gayrı nesne birbirin tutmağa derler; yukâlu: إِسْتَعَزَّ الرَّجُلُ إِذَا تَمَاسَكَ وَلَمْ يَنْهَلَّ Ve إِنْهِلَالٌ [inhilâl] akıp dökülmeğe derler. Ve

إِسْتِعْزَازٌ [istiʹzâz] Bir kimseye galebe edip hakkın elinden almağa da derler; yukâlu: إِسْتَعَزَّ فُلَانٌ بِحَقِّي أَيْ غَلَبَنِي Ve

إِسْتِعْزَازٌ [istiʹzâz] Sîga-i mechûlden mutlakan maglûbiyyet maʹnâsına da gelir; yukâlu: إُسْتُعِزَّ لِفُلَانٍ أَيْ غُلِبَ فِي كُلِّ شَيْءٍ مِنْ مَرَضٍ أَوْ غَيْرِهِ Ve kâle Ebû ʹAmr: أَبُو عَمْرٍو يُقَالُ اسْتَعَزَّ بِالْعَلِيلِ إِذَا اشْتَدَّ وَجَعُهُ وَغُلِبَ عَلَى عَقْلِهِ Ve fi’l-hadîsi: “اُسْتُعِزَّ بِكُلْثُومٍ”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı