اَلْحَذَمُ [el-ḩažem] (fethateynle) Kanadı kesilmiş kuşun uçmasına denir ki kesik kesik uçar.
اَلْحَذِمُ [el-ḩažim] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Pek kesici nesneye denir; yukâlu: سَيْفٌ حَذِمٌ أَيْ قَاطِعٌ
اَلْحُذُمُ [el-ḩužum] (zammeteynle) Pek çabuk tavşanlara ve uz uğrulara denir.
اَلْحُذَمُ [el-ḩužem] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) ve
اَلْحُذَمَةُ [el-ḩužemet] (هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) Adımlarını sık sık atarak yürüyen bodura denir;evvelin mü΄ennesi hâ iledir.
اَلْحَذْمُ [el-ḩažm] (ḩâ’nın fethi ve žâl-ı muʹcemenin sükûnuyla) Bir nesneyi kesmek, ʹalâ-kavlin tîz ve çabuk kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَذَمَهُ حَذْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا قَطَعَهُ أَوْ قَطْعًا وَحِيًّا Ve mutlakan sürʹat eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَذَمَ فِي قِرَاءَتِهِ وَغَيْرِهَا إِذَا أَسْرَعَ
اَلْحَذْمُ [el-ḩažm] (ḩâ’nın fethi ve žâl-ı muʹcemenin sükûnuyla) Kesmek, katʹ maʹnâsına; tekûlu: حَذَمْتُ الشَّيْءُ إِذَا قَطَعْتَهُ Ve
حَذْمٌ [ḩažm] Hiffetle yürümeğe dahi derler. Ve her nesne ki sürʹatle ola ona حَذْمٌ [ḩažm] derler; yukâlu: حَذَمَ فِي قِرَاءَتِهِ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي Ve kâle ʹÖmer radıyallâhu ʹanhu: “إِذَا أَذَّنْتَ فَتَرَسَّلْ وَإِذَا قُمْتَ فَاحْذِمْ”
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı