el-ġamm ~ اَلْغَمُّ

Kamus-ı Muhit - الغم maddesi

اَلْغَمُّ [el-ġamm] ve

اَلْغَمَّاءُ [el-ġammâ΄] (ġayn’ların fethi ve mîm’lerin teşdîdiyle) ve

اَلْغُمَّةُ [el-ġummet] (ġayn’ın zammıyla) Gussa ve endûh maʹnâsınadır. غَمٌّ [ġamm] lafzının cemʹi غُمُومٌ [ġumûm] gelir; yukâlu: أَخَذَهُ الْغَمُّ وَالْغَمَّاءُ وَالْغُمَّةُ أَيِ الْكَرَبُ Şârih der ki غَمٌّ [ġamm] mâddesi setr ve tagti΄e maʹnâsına mevzûʹdur, hüzn ve endûha ıtlâkı sürûr-ı kalbi setr ettiğine mebnîdir. İntehâ. Ve

غَمٌّ [ġamm] Masdar olur, bir adamı gussa-nâk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: غَمَّهُ غَمًّا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا أَحْزَنَهُ Ve dâbbenin ağzına ve burnuna غِمَامَةٌ [ġimâmet] geçirmek maʹnâsınadır; yukâlu: غَمَّ الْحِمَارَ وَغَيْرَهُ إِذَا أَلْقَمَ فَمَهُ وَمِنْخَرَيْهِ الْغِمَامَةَ Ve bir nesneyi örtüp bürümek maʹnâsınadır; yukâlu: غَمَّ الشَّيْءَ إِذَا غَطَّاهُ Ve gün ziyâdesiyle ıssı olmak maʹnâsınadır; tekûlu: غَمَّ يَوْمُنَا إِذَا اشْتَدَّ حَرُّهُ Ve

غَمٌّ [ġamm] Pek ıssı güne ıtlâk olunur ki vasf bi’l-masdardır; yukâlu: يَوْمٌ غَمٌّ وَلَيْلَةٌ غَمٌّ أَيْ ذُو حَرٍّ Ve setr maʹnâsından olarak hilâl sehâb-ı rakîk ile mestûr olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: غُمَّ الْهَلَالُ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا حَالَ دُونَهُ غَيْمٌ رَقِيقٌ Ve bir haber başı örtülü mübhem ve ser-beste olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: غُمَّ الْخَبَرُ عَلَيْهِ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا اسْتَعْجَمَ

Vankulu Lugatı - الغم maddesi

اَلْغَمُّ [el-ġamm] (ġayn’ın fethi ve mîm’in teşdîdiyle) Gussa.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı