اَلْحَنُّونُ [el-ḩannûn] (تَنُّورٌ [tennûr] vezninde) Kına çiçeğine denir, فَاغِيَةٌ [fâġiyet] maʹnâsına, ʹalâ-kavlin her şecerin çiçeğine denir.
اَلْحَنُونُ [el-ḩanûn] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Şol yele denir ki eserken nâka gibi sızlayarak eser ola; yukâlu: رِيحٌ حَنُونٌ أَيْ لَهَا حَنِينٌ كَالْإِبِلِ Ve şol seyyibe hatuna denir ki evvelki zevcinden kalmış veledini görüp gözetsin diye ere varmış ola; yukâlu: إِمْرَأَةٌ حَنُونٌ أَيْ مُتَزَوِّجَةٌ رَقَّةٌ عَلَى وَلَدِهَا لِيَقُومَ الزَّوْجُ بِهِمْ
اَلْحَنُونُ [el-ḩanûn] (ḩâ’nın fethi ve nûn’un zammı ve meddiyle) Şol yeldir ki deve savtı gibi onun savtı vardır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı