اَلْحُنُقُ [el-ḩunuḵ] (zammateynle) Semiz ve tavlı hayvânlara ıtlâk olunur, gûyâ ki gayz ve gazabdan müntefihlerdir; حَنِيقٌ [ḩanîḵ] müfredidir; yukâlu: إِبِلٌ حُنُقٌ أَيْ سِمَانٌ
اَلْحَنَقُ [el-ḩanaḵ] (fethateynle) Gayz ve kîne, ʹalâ-kavlin şedîdine denir. Cemʹi حِنَاقٌ [ḩinâḵ] gelir ḩâ’nın kesriyle; yukâlu: عَقَدَ قَلْبَهُ عَلَى حَنَقٍ أَيْ غَيْظٍ أَوْ أَشَدِّهِ Ve
حَنَقٌ [ḩanaḵ] Masdar olur, bir kimseye gayz ve kîn eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَنِقَ عَلَيْهِ حَنَقًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا اغْتَاظَ
اَلْحَنِقُ [el-ḩaniḵ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَلْحَنِيقُ [el-ḩanîḵ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Gayz edici adama denir. ve
حَنِيقٌ [ḩanîḵ] Kîn-dâr ve mugtâz adama denir ki deve gibi bi’t-tabʹ kîn-dâr olur; yukâlu: رَجُلٌ حَنِيقٌ أَيْ مُغْتَاظٌ
اَلْحَنَقُ [el-ḩanaḵ] (fethateynle) Hışım etmek, gayz maʹnâsına.
اَلْحَنِقُ [el-ḩaniḵ] (ḩâ’nın fehi ve nûn’un kesriyle) Hışma gelen kimse.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı