اَلْخُبُثُ [el-ḣubušamp;] (zammeteynle) ve
اَلْخَبَائِثُ [el-ḣabâ΄išamp;] Ḣâ’nın fethiyle ki işbu “أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْخُبْثِ وَالْخَبَائِثِ” hadîsinde vârid oldular, murâd şeyâtîn tâ΄ifesinin zükûr ve inâslarıdır; خُبْثٌ [ḣubšamp;] خَبِيثٌ [ḣabîšamp;]in ve خَبَائِثُ [ḣabâ΄išamp;] خَبِيثَةٌ [ḣabîšamp;et]in cemʹleridir.
اَلْخُبْثُ [el-ḣubšamp;] (ḣâ’nın zammıyla) ve
اَلْخَبَاثَةُ [el-ḣabâšamp;et] (حَدَاثَةٌ [ḩadâšamp;et] vezninde) ve
اَلْخَبَاثِيَةُ [el-ḣabâšamp;iyet] (كَرَاهِيَةٌ [kerâhiyet] vezninde) Bir nesne خَبِيثٌ [ḣabîšamp;] olmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَبُثَ الشَّيْءُ خُبْثًا وَخَبَاثَةً وَخَبَاثِيَةً مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا كَانَ خَبِيثًا Ve
خُبْثٌ [ḣubšamp;] (ḣâ’nın zammıyla) Bir kimse fürû-mâye ve dûbâracı ve şeytân ve mekkâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَبُثَ الرَّجُلُ خُبْثًا مِنَ الْبَابِ الْمَزْبُورِ إِذَا كَانَ رَدِيئًا خَبًّا
اَلْخَبَثُ [el-ḣabešamp;] (fethateynle) Şol pâs maʹnâsınadır ki âteşle izâle olunur.
اَلْخَبَاثَةُ [el-ḣabâšamp;et] ve
اَلْخُبْثُ [el-ḣubšamp;] (ḣâ’nın zammı ve bâ’nın sükûnuyla) Bi-maʹnen: yukâlu: خَبُثَ الشَّيْءُ خَبَاثَةً وَخَبُثَ الرَّجُلُ خُبْثًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ [فَهُوَ خَبِيثٌ] أَيْ خَبٌّ رَدِيءٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı