اَلْخَزَعْبَلُ el-ḣazaʹbel] (fethateynle شَمَرْدَلٌ [şemerdel] vezninde) Turfe ve hoş-âyende hikâyelere ve dâsitânlara denir; yukâlu: جَاءَ بِالْخَزَعْبَلِ أَيِ الْأَحَادِيثِ الْمُسْتَطْرَفَةِ
اَلْخُزَعْبِلُ [el-ḣuzaʹbil] (ḣâ’nın zammıyla قُذَعْمِلٌ [ḵužaʹmil] vezninde) ve
اَلْخُزَعْبِيلُ [el-ḣuzaʹbîl] (işbâʹla) Bâtıl ve beyhûde ve mühmel nesneye denir; yukâlu: أَتَى بِالْخُزَعْبِلِ وَالْخُزَعْبِيلِ أَيِ الْبَاطِلِ Mütercim der ki Maḵâmât’ta cemʹ sîgasıyla خُزَعْبِلَاتٌ ʹunvânında mersûm olmakla خُزَعْبِلٌ cemʹi olmuş olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı