ed-debbûr ~ اَلدَّبُّورُ

Kamus-ı Muhit - الدبور maddesi

اَلدَّبُّورُ [ed-debbûr] (تَنُّورٌ [tennûr] vezninde) Bâbet ve şekl ve gûne maʹnâsınadır; yukâlu: لَيْسَ هُوَ مِنْ شَرْجِ فُلاَنٍ وَلاَ دَبُّورِهِ أَيْ مِنْ ضَرْبِهِ وَزِيِّهِ

اَلدَّبُورُ [ed-debûr] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Bâd-ı sabâya mukâbil esen yele denir. Ve sabâ, istivâ-i leyl ü nehâr hengâmında maşrık tarafından esen yeldir.

Vankulu Lugatı - الدبور maddesi

اَلدَّبُورُ [ed-debûr] (dâl’ın fethi ve bâ’nın zammıyla) Şol yeldir ki sabâya mukâbil eser. Ve sabâ şol yeler derler ki matlaʹ-ı şemsten eser gece ve gündüz berâber oldukta.

اَلدُّبُورُ [ed-dubûr] (zammeteynle) دَبْرٌ [debr]in cemʹidir, oğullar maʹnâsına. Ve

دَبْرٌ [debr] Sâ΄ir arılara dahi ıtlâk olunur. Bu sebebdendir ki ʹÂṡım b. Šâbit-i Enṡârî’ye حَمِيُّ الدَّبْرِ [Ḩamiyyu’d-Debr] dediler. Ve bunun vechi budur ki vaktâ ki mezbûru müşrikîn şehîd ettiler, dilediler ki aʹzâsın keseler. Hak taʹâlâ küffârın üzerine ʹazîm arılar musallat kılıp dağıttı, tâ ki müslümânlar mezbûru alıp defn ettiler. Ve bundan me΄hûzdurʹArabların جَعَلْتُ كَلَامَهُ دَبْرَ أُذُنِي dediler kavlleri, yaʹnî “Onun kelâmından igmâz-ı ʹayn edip sağırlığa vurdum” demek mahallinde.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı